Arınç, Ağa Camii’ni Nazım Hikmet’in şiiriyle açtı (Foto)
İbrahim Ethem Gören/Son Devir
M. 1594 yılında Galatasaray Ağası Şeyhülharem Hüseyin Ağa tarafından yaptırılan İstiklal Caddesi’ndeki Hüseyin Ağa Cami 2 yıllık restorasyon çalışmaları tamamlanarak 14 Şubat Cuma günü yeniden ibadete açıldı.
CAMİ GÖLCÜK DEPREMİ’NDE HASAR GÖRMÜŞTÜ
Halk arasında Ağa Camii olarak bilinen 420 yıllık geçmişe sahip Osmanlı dini mimari eseri, 1999 yılındaki Gölcük depremide hasar görmüş, ardından kontrollü olarak ibadete açık tutulmuştu.
Cami yıkılma riskiyle karşı karşıya kalınca 2 yıl önce restorasyona alınmıştı. Tonozları çelik halat sistemiyle desteklenerek güçlendirilen camiinin çatı makas sistemi, ahşap döşemeleri, kalem işleri yenilendi. Osmanlı dönemindeki orijinal mimari kurgusunda yer almayan tuvaletler yer altına indirilerek, avlu mermerle kaplandı.
AĞA CAMİİ’Nİ BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ AÇTI
Cami, restorasyon sürecinin titiz bir çalışmayla tamamlanmasının ardından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın katılımıyla İstiklal Caddesi için oldukça renkli bir günde Beyoğlu Belediyesi İstiklal Caddesi’ni Sevgililer Günü’nde(!) şenlendirmeyi ihmal etmemiş!
Ağa Camii14 Şubat Cuma günü Cuma namazında ibadete açıldı.
AĞA CAMİİ ESKİ GÜNLERİNE DÖNDÜ
Ağa Camii’nin açılış töreninde konuşan Bülent Arınç, camiinin Osmanlı asırlarındaki ihtişamlı günlerine tekrar döndüğünü, işinin ehli uzmanlar tarafından usul ve kaidelerine uygun bir restorasyon süreci geçirdiğini belirttikten sonra konuyla ilgili olarak şu hususlara değindi: “Ecdadımızın yüzlerce, binlerce vakfiyesini, camileri, medreseleri, külliyeleri, imaretleri, okulları ve insanlara faydalı olsun diye, hatta onu da aşarak bütün mahlukata yararlı olsun diye sanatkar dedelerimizin yaptığı vakıf eserlerini tekrar ayağa kaldırıyoruz.
İSTANBUL VAKIF ZENGİNİ BİR ŞEHİR
İstanbul’umuz vakıf zengini bir şehir. Vakıf medeniyetinin en güzel örneklerini yaşayan İstanbul’da yüzlerce eseri tekrar ayağa kaldırdık; Yüzyıllar sonrasına insanlığa ortak bir hediye olarak takdim ettik. İtiraf etmeliyiz ki, bizim imkânlarımızla bunların hepsine ulaşmak, yapmak mümkün değil. Bizim (Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün) yıllık bütçesi takriben 500 milyon TL’dir. Gelirimiz ne kadarsa o kadar harcama yapabiliyoruz, ama vakıf olduğu için işin içinde bereket var. Bir ondan yararlanıyoruz, ikincisi de son yıllarda çıkardığımız kanunlarla vakıf eserlerini ayağa kaldırmak amacıyla hayırseverlerimizden de sponsorluk kabul ediyoruz.”
VAKIFLARLA ÖVÜNEBİLİRSİNİZ
Hükümetlerinin 11 yılda 3 bin 600 vakıf eserini tecdiden ihya edip eski günlerine kavuşturarak ayağa kaldırdığına vurgu yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç konuşmasını şu cümlelerle sürdürdü.
“Vakıflarla övünebilirsiniz. İftihar edebilirsiniz. Biz de sizden aldığımız destekle Sayın Başbakanımızın talimatlarıyla vakıflara, bu eserlere sahip çıkmaya çalışıyoruz.”
40 YIL ÖNCE BURADA İBADET EDERDİM
Sayın Bülent Arınç, açılışını yapmakla iftihar ettiğini belirttiği Beyoğlu Hüseyin Ağa Camii’ne dair bir hatırasını da hazirunla, Cuma cemaatiyle paylaştı.
Bülent Arınç, 1971 yılında Tuzla Piyade Okulu’nda yedek subay adayıyken, okulun bölüklerinde Hüseyin Ağa Camii’nin iki imamının da askerlik görevinde bulunduğu, 40 küsur yıl önce Tuzla’daki askeri birlikten hafta sonları izne çıktıklarında bu camide ibadet ettiklerini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Arınç, Ağa Camii’nde Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in ve Şair Nazım Hikmet’in de hatıraları bulunduğunu belirterek sözlerine şu cümlelerle devam etti:
“Üzerimizde emekleri bulunan, bizim neslimizin çok sevdiği ve itibar ettiği rahmetli Necip Fazıl Kısakürek’in ’O ve ben’ isimli eserinde Ağa Camii’ne ait çok güzel hatıraları var.
1934 yılında Şeyh Abdülhakim Arvasi Hazretleri Ağa Camii’nde sohbet etmektedir. Necip Fazıl, Üstadıyla bu camide tanışır. Üstad Kısakürek, onun sohbetleriyle, Arvasi Hazretleri’nin gösterdiği yolla hidayetine vesile olduğunu söylüyor.
Abdülhakim Arvasi Hazretleri Bağlum’da yatıyor. Cenab-ı Hakk, şefaatlerine nail etsin. Demek ki, biraz sonra cuma namazını kılacağımız bu Ağa Camii böylesi yaşanmışlıkları, hidayet ortamına zemin teşkil etmiş.”
CAMİ AÇILIŞINDA NAZIM HİKMET’İN ŞİİRİNİ OKUDU
Bülent Arınç konuşmasında Nazım Hikmet Ran’ın Ağa Camii için şiir yazdığını belirterek konuşmasına devam etti:
“Arkadaşlar, Ağa Camii konulu bir şiir getirdiler. Şiirin yazarının Nazım Hikmet olduğunu öğrendiğinde kulaklarına inanamadım. Emin olmak istedim. Arkadaşlarıma “Ciddi bir şey söylüyorsunuz, bana böyle bir şiir verdiniz. Gerçekten bu şiirin yazarı Nazım Hikmet midir?” diye sordum. Araştırdılar, aradılar, taradılar, bana bu şiirin o şahsa ait olduğunu söylediler. Tam cuma vaktinde Nazım Hikmet’in şiirin bir bölümünü okumak istiyorum:
“Havsalam almıyordu bu hazin hali önce Ah, ey zavallı cami, seni böyle görünce Dertli bir çocuk gibi imanıma bağlandım Allah’ımın ismini daha çok candan andım Ne kadar yabancısın böyle sokaklarda sen Böyle sokaklarda ki, anası can verirken Işıklı kahvelerde kendi öz evladı var Böyle sokaklarda ki, çamurlu kaldırımlar.”
Arınç, Nazım Hikmet’in mısralarını tamamlarken ezan okundu. Ve ardından Beyoğlu Müftü Vekili Yakup Kabalık’ın yaptığı duanın ardından kurdelesi kesilen Ağa Camii, Cuma namazıyla ibadete açıldı.
YÜKSEK MİMAR SEVİLAY ULUDAĞ: YAPILAN RESTORASYONLA CAMİİNİN MİMARİ ÖMRÜ 400 YIL UZADI
Cuma namazı sonrasında caminin restorasyonnu üstlenen firmanın yöneticilerinden Erhan ve Sevilay Uludağ ile görüşme imkânımız oldu.
Sevilay Uludağ caminin tüm müştemilatının restorasyon ilkelerine sadık kalınarak titiz bir şekilde ihya edildiğini vurgulayarak “Ağa Camii’nin Allah’ın izniyle en az 400 yıl kadar mimari ömrünün uzamıştır” dedi.
ŞEHİR PLANCISI ERHAN ULUDAĞ: AĞA CAMİİ’Nİ ASIL HÜVİYETİNE SADIK KALARAK RESTORE ETTİK
Restorasyon uzmanı ve şehir plancısı Erhan Uludağ da restorasyon projesinin araştırmalar sonucunda edinilen belgeler doğrultusunda hazırlandığını belirterek, camiinin Demirören Holding’in sponsorluğunda, İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü’nün kontrolörlüğünde, İstanbul II. Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından onaylanan restorasyon projesine göre Cami restorasyon uygulaması işine 20.04.2012 tarihinde başladıklarını, uygulama sürecinde bilim kurulu oluşturduklarını, bilim kurulunda Prof. Dr. Oğuz Ceylan ile Prof. Dr. Feridun Çılı’nın bulunduğunu söyledi.
Balkan coğrafyasında TİKA’nın himayesinde cami, türbe ve medrese restorasyonları alanında pek çok hizmetleri olan restorasyon gurusu Erhan Uludağ “Camiin restorasyon projesini oluştururken nelere dikkat ettiniz?” şeklindeki soruma şu cevabı verdi:
“Ağa Camii’ni asıl hüviyetine, tarihi mimari kimliğine sadık kalarak restore ettik. Yapılan raspa sonucunda hazırlanan restorasyon projesini destekleyen izler ortaya çıktı. Camideki tarihi izlerle, eski fotoğraf ve belgelerinin örtüşüyor olması yapılan projelendirmenin ve uygulamanın doğru olduğunu göstermiştir.”